1992 yılında “Ortaca Postası” gazetesinde Hasan Karaçelik’le başlayan yerel gazete yayıncılığı serüvenimi 2016 yılına kadar “Güney Ege”, “Ege Haber”, “Dalaman Gazetesi” yayınlarının yöneticisi olarak sürdürdüm. Bunların bir kısmı “günlük” yayınlardı. Gazetelerin arşiv saklama konusundaki yasal sorumlulukları 1 yıl civarındadır. Yani Ceza Davalarıyla muhattap olmada zaman aşımı süresi kadar. Bizim yayıncılığa başladığımız 1992 yılından bu yana 15-20 kadar gazete -2017 yılına kadar genellikle kısa ömürlü- yayın hayatına girdi. Bu gazeteler yayınlandıktan sonra Basın Savcılığı ve Kütüphaneye de belirtilen adetlerde teslim edilirler. Fakat Ankara Milli Kütüphane de dahil bu güne kadar herhangi bir arşivimize rastlamadım. Ayrıca Basın İlan Kurumu, sadece Resmi İlan yayınlayan gazetelerden -son yıllarda- PDF olarak arşiv yapar. Bizim serüvenimize dönersek; 20 küsur yıl içinde, yasal sorumluluğumuz olmamasına rağmen Ortaca Postasının 1.sayısından itibaren arşivimizi saklamaya çalıştık. 1992 de 3. hamur kağıda basılmış bir gazetenin bugünlere kadar gelebilmesi gerçekten çok zordu ama geldi. Ortaca Belediyesi, Halk Kütüphanesi açılınca bütün gazete arşivlerimizi -bir kamyonet-kütüphaneye devrettik. Onlar da 3-5 yıldır muhafaza ediyorlar. Ama Gazete arşivi muhafaza etmek özel bir iş, yoksa orada da yok olup gitmeye mahkumlar. Bir kere dijital ortama aktarılmaları gerekiyor. Gazete ve kitapların basıldığı kağıtlara arşivcilerin “asitli kağıt” dediklerini onun için aslı gibi muhafaza edilmek istenilen basılı mevkutenin “asitsiz kağıt”lara aktarılması gerektiğini öğrendim. Bu kadarını beklemiyorum belki ama kişisel olarak Kent Tarihine gösterdiğimiz saygının kamu yöneticileri tarafından kente karşı gösterilmesini ve dijital ortama aktarılmalarını da görevleri olarak görüyorum. Konu sadece bizim çıkardığımız gazeteler değil tabii. Muğla’da yerel basın -nitelik olarak tartışılabilirse de- öteden beri Türkiye’nin en canlı olduğu illerin başında gelir. İl ve ilçelerde yayınlanan gazete sayısı 40’ın altına uzun yıllardır düşmedi. Bugün, Ortaca’da çıkmış hiçbir gazetenin arşivi kalmadı. Muğla’da Cumhuriyet tarihi boyunca birçok gazete çıktı, arşivler ortada yok. Bunlardan hiç olmazsa bir kısmının duyarlı yayıncılar tarafından hala bir yerlerde saklanmaya çalışıldığına eminim. Ama yok olan bir Kent Tarihi, Kent Hafızasının eşiğindeyiz. Önerim şudur: Muğla Büyükşehir Belediyesi 5 ay önce merkez ilçede yapımına başladığı 8.335 metrekare lik 5 bloktan oluşan “Muğla Bölge Müzesi” içinde bu çalışmayı gerçekleştirmelidir. Zaten birçok gazete yaklaşık 5 yıldır PDF arşivine sahip. Hatta BİK ya da BYEGM’den de yakın dönem için katkı alabilirler. Önemli olan Muğla’da elde kalabilmiş ne kadar yayın varsa bunları dijitalleştirip erişime sunmalarıdır. Tabii gönül ister ki; benim bu talebimi Büyükşehir biraz daha geniş değerlendirip; arşivcilikle yetinmeyip Kent Müzesi konseptindeki “Muğla Bölge Müzesi” içinde “Basın Müzesini” de hizmete açsın. Meslektaşlarımın, başta başkanlarımız; Süleyman Akbulut ve Cem Kaytan olmak üzere Cemiyet yönetimlerimizin konuya sahip çıkacaklarına inanıyorum.