BEE’O Propolis “Sözleşmeli Arıcılık” modeli kapsamında sattığı ürünlerden elde ettiği gelirleri 6. Uluslararası Muğla Arıcılık ve Çam Balı Kongresi’nde arıcılara, özel bir tören ile takdim etti. Türkiye ve Dünya arıcılığının teknik ve ekonomik sorunlarının konuşulduğu; konularında uzman, ulusal ve uluslararası bilim insanlarının ve arıcıların katılımı ile gerçekleştirilen Uluslararası Muğla Arıcılık ve Çam Balı Kongresi’nin 6.sı bu yıl 15-19 Ekim tarihlerinde Muğla Fethiye’de gerçekleştirildi. Törende açılış konuşmasını, Türkiye Arıcılar Birliği Başkanı Ziya Şahin gerçekleştirdi. Şahin, konuşmasında sözleşmeli arıcılığın ülkemiz açısından önemini vurguladı. Şahin, “Ülkemizde bal dışındaki diğer arı ürünlerinin üretimini başlatanları ve arıcılarımıza ayrı bir gelir kaynağı oluşturunları tebrik ediyor, ülkemiz arıcılığına verilen desteklerden dolayı teşekkür ediyorum” dedi. Gıda Yüksek Mühendisi Aslı Elif Tanuğur Samancı, Sözleşmeli Arıcılık modeline ve yerli üretimin önemine değindi. Sözleşmeli Arıcılık modelini, Türkiye’de ilk kez 2013 yılında başlattıklarını belirten Tanuğur, Türkiye’nin farklı bölgelerinde yer alan arıcılarla birebir çalışarak kovandan sofraya izlenebilir üretimi de mümkün kıldıklarını ifade etti. Arıcılarla birebir doğrudan çalıştıklarını belirten Tanuğur, bu sözleşme kapsamında arıcılara alım garantisi verdiklerini, böylece arıcıların ürünleri nasıl ve nereye satacakları kaygısını gütmeden sadece doğru bir şekilde üretmeye ve yaptıkları işi geliştirmeye odaklanabildiklerini söyledi. Önümüzdeki yıllarda da arıcılara verdikleri sonsuz destek kapsamında bu gelir paylaşımı organizasyonunun devam edeceğini ifade eden Tanuğur, “Bizimle çalışmak isteyen arıcılara kapımız her zaman açıktır. Arıcımız üretiyor ülkemiz kazanıyor. Üretime odaklanarak ülkemizi arıcılık ve arı ürünleri alanında dünya birincisi yapabiliriz” dedi. Tanuğur, “Bitkilerin yüzde 80’i arılar sayesinde tozlaşıyor. Tozlaşma, tarımsal üretim için son derece önemli. Arılar tozlaşmaya sağladıkları bu katkı ile doğanın temel döngüsü ve biyolojik çeşitlilikte önemli bir rol oynuyorlar. Arı olmazsa, bitki olmaz, hayvan olmaz, insan olmaz. Doğayı korumak istiyorsak arıyı korumak ve arıcılığı geliştirmek zorundayız” diyerek arıcılığın doğa açısından önemine de değindi. Türkiye’nin 7 milyon arı kovanıyla kovan sayısı bakımından dünyanın ikinci büyük arıcılık ülkesi olduğunu belirten Aslı Elif Tanuğur Samancı “Fakat Türkiye’de daha önce bal dışındaki diğer arı ürünleri üretimi yok denecek kadar azdı. 2013 yılında Sözleşmeli Arıcılık modeliyle tüm bu ürünlerin yerli üretimini başlattık ve arıcılarımızı arı sütü, arı ekmeği, polen ve propolis gibi bal dışındaki diğer arı ürünleri üretimine başlattık. Bu sayede sadece 2018 yılında 10 ton propolis, 15 ton polen, 5 ton arı ekmeği ve 1 ton arı sütü üreterek bu katma değeri ülkemize kazandırdık” diye konuştu. Yoğun katılımla gerçekleşen bu tören üreticilerden büyük ilgi gördü. Sözleşmeli Arıcılık modeliyle, yerli propolis üretimi kapsamında satılan her bir üründen elde edilen gelirler, kongre kapsamında düzenlenen törende hediye çeki olarak, sözleşmeli arıcılık modeli ile çalışan 40 üreticiye takdim edildi.