Ortaca’da hafta başında turizm toplantısı yapıldı. Toplantıda ilçe turizminin genel durumu, turizm güvenliği, turizm sorunları ve çözüm önerileri ele alındı. Tarıma ve turizme dayalı ekonomik yapıya sahip, sınırları içerisinde Dalyan ve Sarıgerme gibi önemli 2 turizm merkezi bulunan Ortaca’da, toplam 164 yataklı tesis mevcut. Toplantıda şimdiye kadar yapılan çalışmalar ve yapılması gerekenler hakkında istatistiki bilgiler eşliğinde bilgilendirmede bulunuldu. Konuşulan konular arasında öne çıkan ise Dalyan Kanalı oldu. Turizmciler ve idareciler hem fikir oldukları Kanal’daki tekne kirliliği ve teknelere getirilmesi gereken düzenlemeler hakkında düşüncelerini paylaştı. Acilen sintine merkezinin faaliyete geçirilmesi yeniden! yapılması gerekenler listesine kaydedildi… Bu kaydedilenlere çöp konteynırlarının ana arterlerden kaldırılmasını da ekleyebiliriz… Ayrıca toplantıda kanal İdare kurulunun Dalyan Kanalı’nı geldiği durumdan kurtarmak için yeterli olmadığı tekrar gündeme geldi… Kurtarmak diyoruz! Çünkü… Özellikle DOKTOB Başkanı Yücel Okutur ve DALKO Başkanı Arif Yalılı yaptıkları konuşmalarda Dalyan Kanalı’nın “öldüğünü” vurguladı. Bizim idrak ettiğimiz, toplantının Dalyan Kanalı kısmından çıkan sonuç şu; Kanal için idari değil, ekonomik güç gerekli… Bilindiği gibi deniz ve kara taşımacılığı Büyükşehir yasası ile Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin sorumluluğunda iken kanal nedense Büyükşehir’e devredilmedi. Büyükşehir kanal idaresini devralmak için bir adım attı mı? Kanaldaki tekne kirliliğini ve diğer sorunları giderebilecek ekonomik güç, 2014’den bu yana Muğla’ya 862 Milyon liralık yatırım yapan, 2018 hedefini ise 426 Milyon lira olarak açıklayan Büyükşehir olabilir mi? Kanal idaresi, hem ekonomik hem idari gücü olan Büyükşehir’e geçtiği takdirde, gerekli olan yüzer iskele yapılabilir mi? Sintine merkezi faaliyete geçirilebilir mi? Tekneler yeniden dizayn edilerek elektrikli veya güneş enerjili teknelere dönüştürülebilir mi? Bu soruları not edip, konunun takipçisi olacağımızı belirterek yazıyı sonlandıralım. “Görünen Köy Kılavuz İstemez” misali herkesin hem fikir olduğu konuda çok geç kalınmadan adımın ne zaman atılacağını bekleyip göreceğiz.