Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda İYİ Parti’nin "Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) verdiği kararların" araştırılması önergesi görüşülürken, İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu’nun "Anamızı belleyen kadıysa, kadıyı kime şikayet edelim?" sözü cinsiyetçilik tartışmasına neden oldu. AK Parti Muğla Milletvekili Gökcan, İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu’nun kürsüden yaptığı konuşmayı eleştirerek, sert bir şekilde tepki gösterdi. Müsavat Dervişoğlu’nu kınayarak,  kendisine yakıştıramadığını söyledi ve  Mecliste kendisini temiz bir dil kullanmaya davet etti. AK Parti Muğla Milletvekili Yelda Erol Gökcan İYİ Parti Grubunun vermiş olduğu Meclis Araştırması açılması önerisinin aleyhinde  söz aldığını belirterek, şu bilgilere yer verdi; “Kamuoyunun eksiksiz, tarafsız, doğru bilgilendirilmesi ve vatandaşlarımızın haber alma hakkının korunması demokrasimiz açısından hayati bir öneme sahiptir. AK Parti iktidarlarımız  döneminde;  Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde; Türk basınının zenginleşmesini, çeşitlenmesini, daha demokratik ve özgürlükçü bir yapıya kavuşmasını sağladık. Bununla birlikte;  Muhalefet Partileri ve milletvekilleri,  RTÜK’ün taraflı ve adaletsiz davrandığını düşünüyor. Oysa ki, durum kendilerinin ifade ettiği gibi değildir. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, 6112 sayılı Yasa’ya göre görevini yapmaktadır. Bu Yasa, Yüce Meclisin çatısı  altında Millet iradesiyle Kanunlaşmıştır.  Dolayısıyla bir kişinin ya da RTÜK Başkanı’nın keyfine göre karar alınması söz konusu değildir. RTÜK, kanalları, muhalefetin dediği gibi, yandaş ya da muhalif olarak ayırmamaktadır. Tam tersi bu ayrımı muhalefet yani sizler  yapıyorsunuz. RTÜK’ün yapısı ve karar alma şekli gayet açıktır. Parti kontenjanlarından seçilen Üyelerden oluşan RTÜK, kararlarını kurul toplantılarında almaktadır. Yasalara uyan yayıncılara, hiç bir yayıncılık kuralını ihlal etmeyen bir kanala sırf muhalefetin memnuniyeti için RTÜK ceza verebilir mi?  Bunu düşünmek gerçekten  akıl tutulmasıdır. Üst Kurul, programları yayınlandıktan sonra ilgili yasa hükümlerine uygunluk açısından denetlemektedir. Üst Kurulun programlara yayından önce müdahale etme veya programları yayından kaldırma yetkisi bulunmamaktadır. Yani RTÜK  sansürcü bir kurum değildir. Anayasa’da da  sansür zaten yasaklanmıştır.  Yayınlar, uzmanlarınca takip edilmekte, ilgili Kanun hükümlerine aykırı programlar için rapor düzenlenmektedir. Raporlar Üst Kurulca değerlendirilmektedir. Ve TV kanallarına  uyarı, idari para cezası, program durdurma ve geçici yayın durdurma cezası şeklinde müeyyideler uygulanmaktadır. Alınan kararlar idari yargı denetimine açıktır. Son karar yargı tarafından verilmektedir. RTÜK’ün kırmızı çizgileri bellidir.  Milli güvenlikten taviz vermez.  Terör propagandasına asla ve asla müsaade etmez. RTÜK, çocuklara, gençlere, kadınlara, yaşlılara, engellilere ve dezavantajlı gruplara pozitif ayrımcılık yapar. RTÜK, millet iradesiyle kendisine verilen görevi uygulamaktadır.  RTÜK’ü yasaları uyguluyor diye zan altında bırakamazsınız ve yargılayamazsınız. İYİ Parti Grubu’nun  Önerisi’ne hayır oyu vereceğiz. Gazi Meclisimizi saygı ile selamlıyorum.”