Piskoposla buluşma öncesinde imparatorla kısa bir muhabbet!

Ah Eudemos, buluşma için ne kadar sabırsızlandığını biliyorum sevgili dostum...

Umarım araya bir kaç CHP paylaşımı sıkıştırdım diye bana kızmamışsındır...
İnan bana dostum, hiçbir paylaşım seninle muhabbetimizden  daha öncelikli ve daha değerli değil lakin fotoğrafta da gördüğün gibi tesadüfen İmparator Hadrian ile karşılaştım...
Sen de biliyorsun ki bu fırsatlar her zaman ele geçmiyor...
Kaç kişi şu yaşlı gezegenimizde bir imparatorla konuşma imkanını yakalayabiliyor ki?
Umarım mazeretimi kabul edersin zira İmparator Hadrianus ve değerli eşleri Sabina bu karşılaşma öncesinde bir çok kez, bizzat, kesinlikle, şüpheye yer bırakmayacak şekilde beni aramışlardı ve görüşmek istediklerini söylemişlerdi...
Kısmet bu güneymiş...
Bu gün kendileriyle Kaya Köyü erken dönem kaçak villa medeniyetini yerinde denetlemek için geziye çıktığı esnada şapelin yakınlarında tesadüfen karşılaştık...
Neyse sevgili dostum, biz saygıdeğer imparatorumuzla biraz hasbihal edip mabetlerin sütunlarında göğe yükselişin azametine kapılıp rüşvetsiz bir gün dileyerek söze başladığımızı sana bildirmek isterim... 
İmparator Hadrianus rüşvetin bu günün meselesi olmadığından söz etti bana, eski Roma'da rüşvetle ilgili bir takım kararların alındığından söz etti. 
SEVGİLİ DOSTUM, ALLAH'INI SEVERSEN ROMA'DAN BU GÜNE YÖNETİCİ DİYE KENDİLERİNE MAKAM VERİLENLERİN KARAKTERLERİNDE ZERRE MİKTARI BİR TEKAMÜL OLMAZ MI?
BU SENİ DE ŞAŞIRTMIYOR MU?
Bu arada yeri gelmişken sana şunu da sormak isterim, ceplerini doldurmak için bu kadar mücadele veren bu sözde yöneticilerin şahsiyetlerini ve seciyelerini geliştirmek için hiçbir çaba sarf etmemiş olmalarını neye bağlayacağız?
Sevgili dostum, senin konsül için İznik buluşmasında ortaya koyduğun tavrı doğrusu takdir ediyorum lakin bu gün senin gibi toplumu uyaracak, topluma önderlik edecek din adamlarından ve akil adamlardan da mahrumuz açıkçası...
Bırak bir haksızlığa, hukuksuzluğa tepki gösterecek bir kimseyi bulmayı gündüz gözüne elimizde fenerle hakikati dile getirecek, ikrar edecek insan arıyoruz...
İmparator Hadrianus'a da aynı konuları ilettim, değerli eşleri Sabina şaşkın bakışlar ve hayretler içinde beni dinliyordu...
Hatta bir ara, "Nasıl yani, bir ruhsat karşılığında sizden rüşvet mi istediler? Yazık, bu mevzuları biz kendi dönemimizde aştık sanıyordum, insanlık bunca teknolojik ilerlemeye rağmen hiç mi değişmiyor?" dediğini bile duydum...
Sözü uzatıyoruz sevgili dostum, farkındayım lakin bu rüşvet meselesini kalabalık cümleler olmadan izah etmek pek de mümkün görünmüyor.
Zira bu rüşvet meselesinin aktörleri sosyal medyada mütemadiyen gözümün önüne geliyorlar...
İmparator Hadrianus'a anlattığım konulardan biri de sevgili dostum, kaçak villa yapımında aralarında beş metre olmayan iki inşaattan birine izin verilip diğerinin mühürlenmesi olayı idi...
Bir kahkaha attı ki kulaklarım çınladı gerçekten...
Hayretler içinde, bana dedi ki "Bu çocuklar işi biliyor, rüşvet konusunda olduğu gibi nereden neyin geleceğinin de farkındalar. Şahsen iktidarda ben olsaydım bunların hepsini sarayımda ağırlar, rüşvet meselesinin incelikleri hakkında kendilerinden bilgi alırdım. Abartıyorsun" dedi. 
Sevgili Eudemos, şimdi sen söyle, karşımda kral var, bu sözler karşısında ben ne söyleyebilirdim?
Tabi ben de inadımdan vazgeçmedim sevgili Eudemos, seninle konuştuğumuz gibi, zerre geri adım atmadım. 
İmparatora döndüm ve dedim ki "Anladığım o ki sevgili Kralım, siz bu rüşvet konusunda bu günkü makam sahipleriyle aynı düşüncedesiniz. En iyisi mi ben bu konuyu sizden sonra İmparator olan Septimus Severus ile konuşayım zira sizinle sohbetimizde bir sonuca varacak gibi görünmüyoruz" dedim. 
Haliyle bu sözlerime çok kızdı imparator lakin kararlılığımı görünce Semtimus Severus ile görüşmeme müsaade etti. 
Sevgili dostum, Septimus Severus ismini imparatora bilerek söyledim zira adam Roma kitabelerinde rüşvetin kitabını yazmış taş tabletlere...
Şimdi böyle değil tabi, şimdi kitaplara da yazılmıyor, hatta rüşvetin belgesi var mı diye soran ahmaklar bile oluyor...
Sevgili dostum, rüşvetin belgesi de var, görüştüğümüzde sana da dinletirim... 
Hatta rüşvetin nasıl alınacağının talimatı bile açık açık dile getirilmiş...
İmparatora dedim ki sevgili dostum Eudemos, "Din adamlarının ve topluma önderlik edebilecek bazı kimselerin rüşvet, irtikap, beytülmale el sürme gibi olaylar karşısında sessiz kalması bir yana, müsamerelerde politikacılara eklemlenerek suskunluğa bürünmelerinden rahatsız olmuyor musunuz?"
Evet evet, aynen böyle sordum...
Kıvırmadan, dümdüz sordum...
Ne dese beğenirsin sevgili dostum...
Dedi ki "Onları besleyen kaynakların ipi gücün elindedir. Onlar güçlü kimse ondan yana pozisyon alırlar zira bize karşı dururlarsa Anemas Zindanlarını boylarlar yahut sürgün şehirlerinden kendilerine yer beğenirler. O yüzden onlar bize yani güce eklemlenmiş zavallı kimselerdir."
Yani sevgili dostum, senin İznik Konsülünde gösterdiğin dirayeti gösterebilecek kimse de yok şimdi yaşadığımız şehirlerde... 
İmparator'a son olarak kendi sınırları içindeki Araxa Antik Kenti'ni ve dahi kadim Eşen Ovasını besleyen suyun gözünde faaliyet gösteren bir işletmecinin yaşadığı küçük bir rüşvet olayından da söz ettim...
Kendisi kendilerinden olduğu için üzerinde durmaya gerek görmedi...
Bir de sevgili dostum, bunlardan birkaç andaval son seçimlerde mahalle gezileri sırasında benim akrabalarımdan birinin evine uğrarlar ve orada benim adım geçince tehditler, hakaretler alır başını gider...
Sonra tabi bizimkilerden bir hanım efendi bu dürzüye haddini bildirir...
Bizim dümbelek faka bastığını anlayınca hızla oradan uzaklaşır...
Sevgili dostum, imparator Hadrianus ile konuşmamızın özetini yazacaktım ama sana duyduğum saygıdan dolayı sohbetin tamamını yazıverdim...
Sözü çok uzattım farkındayım, lütfen hakkını helal et...
Ha bu arada değerli imparatorumuzun kıymetli eşleri Sabina, bana dedi ki "Piskopos Eudemos ile dostluğunuzu biliyorum, lütfen Piskoposu da alın saraya gelin, sizin onurunuza bir yemek tertip etmek isterim" dedi...
Düşünsene sevgili dostum, imparatorumuzun eşi bizi yemeğe davet ediyor...
Tanrım ne büyük onur...