Dünya Sağlık Örgütü 65 yaş ve üzeri bireyleri yaşlı olarak kabul eder. Çevresel şartlara uyum sağlayabilme yeteneğinin azalması da yaşlılık olarak tanımlanır. Türkiye’de son yıllarda yaşlı nüfus artış göstermektedir. Yaşın ilerlemesiyle birlikte kas kütlesi azalır, yağ dokusu artar ve vücut su yüzdesi azalır. Çoğu yaşlı birey çocuklukta alıştığı beslenme davranışlarını sürdürmeye devam eder. Yaşın ilerlemesiyle birlikte alerji ve intolerans artar. Yaşlanma İle Birlikte Değişimler
  • Tat ve koku duygusu azaldığı için iştah kaybı görülür.
  • Tükürük salgısı azalır ve ağız kuruluğu görülür.
  • Yaşla birlikte midenin boşalma hızı yavaşlar.
  • Bağışıklık sistemi fonksiyonları azalır.
  • Bağırsak fonksiyonları azalır.
Yaşlılık Döneminde Beslenme Önerileri
  • Yaşlılık döneminde ideal kilonun korunması hedeflenerek bir program oluşturulur.
  • İştah azalmasına bağlı bireyler öğün atlayabilir. Öğün atlanmadan azar azar sık sık beslenilmelidir.
  • Yeterli ve dengeli beslenmek için her öğünde dört besin gurubunu (et gurubu, süt gurubu, tahıllar ve sebze-meyve) içeren öğünler tercih edilmelidir.
  • Tereyağ, margarin, kuyruk yağı gibi doymuş yağlar yerine zeytinyağ, balık yağı gibi doymamış yağlar tercih edilmelidir.
  • Hiçbir besin yağda kızartılmamalıdır. Fırın, ızgara, buğulama ve haşlama gibi sağlıklı pişirme teknikleri tercih edilmelidir.
  • Tuz tüketimi sınırlandırılmalıdır. Tuz içeren gıdalardan(turşu, salamura, salça) uzak durulmalıdır.
  • Sıvı alımına dikkat edilmelidir. Günde en az 8-10 bardak su tüketilmelidir. Bunun yanında ıhlamur gibi bitki çayları ve taze sıkılmış meyve suları tercih edilebilir.
  • Yaşlıların çoğunda çiğneme sorunları oluşabilir. Bu durumda çiğnenmesi güç, sert besinlerden kaçınılmalıdır.
  • Bağırsak hareketlerini arttırmak için posalı besinler(kurubaklagiller, sebze-meyveler ve tam tahıllı ürünler) tercih edilmelidir.
Sağlıkla kalın…