Kaddafi’ nin yakın tarihimizdeki önemi… 1974 yılında, Türk Silahlı Kuvvetleri adaya başarılı bir çıkarma yapmış ve oradaki Türkleri kurtarmıştı. Türk-Yunan savaşı her an başlayabilirdi. Türkiye, olası bir savaş için hazırdı fakat ciddi bir silah eksikliği vardı. ABD ve batı, Kıbrıs’ tan dolayı silah ambargosu uyguluyordu.
Türkiye, İran ve Irak’a silah için başvurdu. İran biraz oyaladı, sonra basit bazı malzemeler gönderdi. Irak ise “İstedikleriniz bizde yok ama Libya’da var” dedi.
Türk Dışişleri, hemen Libya ile temas kurdu. Libya, Kaddafi’nin kapattığı ABD üssünde, fazlasıyla silah ve malzeme olduğunu, bunları gönderebileceklerini bildirdi. Kısa süre içinde 4 uçak dolusu silah ve malzeme Türkiye’ye gönderildi. Milli Savunma Bakanımız Kaddafi’ye teşekkür mektubu gönderip ve ardından Libya’ya gidilip yeni silah isteğimizin olduğunu da iletilmesinin talimatını verdi. Libya’ya giden heyet, Libya genelkurmay başkanına, Türkiye’nin silahların parasını ödemek istediğini iletti ve yeni silah isteğinde bulundu.
Libya Genelkurmay Başkanı; “Sizden para almayız. Depolarda ne kadar silah, malzeme varsa hemen gönderelim” dedi. Heyetteki Türk subaylar üsse giderek işe yarayacak silah ve malzemeleri belirledi. Bunlar 4 DC 9 uçağına yüklenerek Türkiye’ye gönderildi.
Her şey Kaddafi’nin kesin emri ile gerçekleşmişti. Kaddafi, Türklerle gurur duyduklarını söyledi. Heyeti misafir etti, heyetteki rahmetli Deniz Baykal, Kaddafi’ye Kıbrıs harekâtını anlattı. Kaddafi, “Neden tamamını işgal etmediniz ?” diye sordu ve ardından “Eğer Yunanistan kıpırdarsa size elimizden gelen bütün yardımı yaparız” dedi. Libya lideri, Baykal’a ‘Ben askerlerle yemek yiyeceğim. Siz de gelin ve onlara Kıbrıs harekatını anlatın’ diye ricada bulundu. Baykal, ‘Sevinerek kalırız ama uçağı kaçırırız’ dedi. Bunun üzerine Kaddafi, ‘Önemli değil, benim uçağımla gidersiniz’ deyince kaldılar. Yemeğin ardından, Türkiye’ye Kaddafi’nin uçağıyla döndüler.
Türkiye’nin çok zor günlerinde Kaddafi’nin gösterdiği bu dostluk hiç unutulamaz. Merhum Kaddafi o dönemde Türkiye için, hiçbir ülkenin yapmadığını yapmıştı.
Onunla ilgili az bilinenler:
- Libya’da, elektrik, su ve doğalgaz ücretsizdi.
- Libya, vatandaşlarına, sıfır faizle kredi veriyordu.
- Öğrencilere, yaptıkları tahsile göre ortalama ücret ödeniyordu.
- Tüm üniversite mezunları, iş bulana kadar maaşa bağlanıyordu.
- Evlenen çiftlere, bedelsiz olarak konut veriliyordu.
- Libya’da istisnasız her aile, aylık 300 euro yardım alıyordu.
- Yurt dışında tahsil yapanlara, 2500 Euro harçlık yanında, barınma ve araç yardımı yapılırdı.
- Libya’da otomobiller fabrika maliyetine satılıyordu ve gümrük vergisini, devlet karşılıyordu.
- Libya, hem Afrika kıtasında, hem de dünyada borçsuz olan tek ülkeydi.
- Eğitim, tahsil ve sağlık hizmetleri tüm vatandaşlara bedelsizdi.
- Nüfusun yüzde 25’i yüksek tahsillidir.
- Bir somun ekmek fiyatı sadece 15 centti.
- Benzinin litresi, 0.08 Euro’ydu.
- Petrol gelirlerinin %90’ı Libya halkına gidiyordu.
- Kaddafi, hiç IMF veya Dünya Bankası kredisi kullanmadı.
Kısacası SOSYAL DEVLETİ kuran tek Afrika lideriydi. ABD ve diğer kapitalist Ülkeler Libya’ya bunlardan dolayı düşmandı.
Asla bir diktatör değildi, adil ve dürüsttü. Libya bağımsızdı, savaşın gerçek nedeni budur.
Ne zaman ki Kaddafi, petrol İhraç eden ülkelere, OPEC Dolar ve Euro yerine altın karşılığı satış yapmalarını önerdi, bu onun sonunu hazırladı. Kaddafi’ nin bu söylemi, altın karşılığı para basmayan batılı ülkelerin iflasını istemek demekti.
Bunu en son dile getiren Saddam Hüseyin’di. Saddam Hüseyin, OPEC ülkelerine, dolar karşılığı satış yapmamalarını önermişti. Tüm dünya Saddam Hüseyin’in sonunun ne olduğunu biliyor; ASILDI ! ...Ve ondan sonra ABD ve diğer kapitalist Ülkeler bir Arap baharı uydurup çoğunluğu Mısır ve yabancı kökenlileri halk gibi gösterip ayaklandırıp Libya’ yı iç savaşa sürüklediler ve bir gün onu şehit ettiler, asla vatanını terk etmedi, elinde silahı ile kahramanca öldü.. Seneler geçti, Libya hala düzelmedi, halk onu mumla arıyor.
Allah gani gani rahmet eylesin.