Bu ülkede Bülent Ecevit de Süleyman Demirel de Amerika’ya “Amerikan Eisonhower bursu” ile gönderilip eğitim!! alan siyasi liderlerdi. Ama işin garip tarafı bu ikisinden biri ülkeye döndüğünde Amerikan karşıtlığının ekmeğini yedi diğeri de Amerikan yalakalığının.
Yani Amerika öyle bir oyun kuruyordu ki kendisine karşı olan da yanında olan da kendi tornasından geçiyordu. Biz de bu topraklarda Amerika’nın kurduğu oyunun içinde “halk” rolünü oynuyorduk. Aynı bizim gibi gelişmekte olan veya az gelişmiş birçok dünya ülkesinde olduğu gibi Amerika denen bu “tahakküm” devletinin vesayetinde çırpınıp duruyorduk.
Recep Tayyip Erdoğan sonrasında ise bu oyunun bozulduğunun birçok örneği var 1 Mart tezkeresi, çuval olayı, Kapatma davası, gezi olayları, kobani eylemleri, 15 Temmuz…gibi. Ama en sonunda zamanında “Komünizmle mücadele derneği” kurdurduğu Fetullah Gülen’e 15 Temmuzda darbe yaptırmaya kalktığında oyun tamamen sona erdi. Bizde bu oyun 15 Temmuzda tamamen bitti ama yeryüzünde hala bu oyuna maruz kalan devletler var.
Ama artık dünya bu Amerikan tiyatrosunun oynanacağı bir sahne olmaktan uzaklaşıyor. “Ulus devlet” kavramının anlamsızlaştığı bir hale dönüyor. Artık para veya ordunun değil “bilgi”nin borusunun öteceği bir çağa girdik. Artık çağın bundan sonraki oyun kurucuları 1-2 cm çipi üretenler olacak. Devlet-Vatan-Millet aidiyeti olmayanların ürettiği Yapay zeka, yazılım veya çip sahipleri şekil verecek bundan sonraki dünya siyasetine, ekonomisine veya sosyolojisine.
Bu zamanı okuyan devletler de en azından şeklen ayakta kalabilecek ama diğer okuyamayanlar aynı eskiden olduğu gibi bu sefer de bu çağın oyun kurucularının tiyatro sahnesine meze olacak…