Dünyamızın Milyarlarca yıllık geçmişinde yaşayan canlıların % 99 unun nesli tükenmiş ve sadece %1 i şu an hayattaymış. Siyasette de aynen geçerli bu kural.
Bugüne kadar yaşayan siyasilerin sadece % 1 i siyasette tutunabilmişlerdir sanırım. Kalanları siyasetin acımasız kuralsız dünyasında yokolup gidiyorlar. Neden böyle sorusunu sormak için bu köşeyi işgal etmeye gerek yok. Aklı başında herkesin bileceği cevapları da buraya yazmanın anlamı yok. Tek temel cevap siyasetin bir hizmet yarışı mecrası değil insan rekabeti mecrası halinde yaşanıyor olması. Zemin, İnsan rekabeti üzerine kurulunca da nefse-egoya-ihtirasa bağlı ve en nihayetinde gayrimeşru saldırılarla siyaset mezarlığı büyüdükçe büyüyor. Ama mezarlıklar vazgeçilmezlerle dolu diye bir beylik laf da var malum. İşte bu mezarlığa giriş öncesi fani dünyada hem fiziken hem de ruhen kapladığı hacim kadar hükmü var insanoğlunun ,aynı siyasette olduğu gibi. Siyasetin içinde ne bıraktığın veya insanlar için ne ifade ettiğin önemli. Gerisi magazin malzemesi.
Malum yerel seçim öncesi siyasi rekabet en kızışık aşamada. Aynı partilerde bile acımasız rekabet gereği birbirine düşman gözüyle bakanların aslında hiçbirşey yokmuş gibi bir tiyatroyu oynama becerilerinin en üst düzeye çıktığı dönemler bu dönemler.
”Siyaset zemini” ise insanları birbirine bu kadar düşmanlaştırıp da sonrasında bu düşmanlaşan insanlardan memlekete hizmet ekibi kurmalarını bekleyerek de aslında tezatlıklar içinde yüzüyor. Ne garip ki bu zemin hiç değişmedi ve değişmiyor. Halk ise her zamanki gibi bu tiyatral siyasi zeminden “medet umma” konusunda uzmanlaşmış vaziyette yaşayıp gidiyor en çaresizinden. Önceki yazımda da belirtmiştim. Artık Yeni Türkiye tüm zeminlerde daha doğal bir organizma haline gelmeye başladı. Siyaset de parti taassuplarının baskın olmadığı bir doğallaşmayı yaşıyor. Siyaset bu doğallığı yaşamaya başladı başlayalı da az sayıda da olsa kendini siyasi tiyatronun dışında tutan ve “memleketi için dertli” siyasi profiller beliriyor . İşte Bu tiyatroya dahil olmayan veya olmamaya çalışan “dertli”siyasilerin gücü arttıkça “toplam kalite” de artacaktır yurdumda. Yoksa hep aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar bekleme üzerine kurulu siyaset tiyatrosu sürer gider…